Doğrusu, Hayreddin Karaman'ın
kayda değer bir ilmi veya kütübhanemizde bulundurmak isteyeceğimiz istifadeli
bir eseri yoktur. Beynelmilel sahada kendisine itibar edildiğini de görmedik,
duymadık. Bu açıdan bakılınca, klasik ma'nâda bir âlim olmadığı
gibi, mühim bir araştırmacı veya vasatın üstünde bir yazar da değildir.
Ancak, Türkiye'de kendisine itibar eden kesimler olması, gazete ve
televizyonlar vasıtası ile bozuk görüşlerini neşretme imkânına sahib olması
gibi hususlar, bu şahsı görmezden gelmemize mâni oluyor.
Taha Akyol'la yaptığı röpartajda
demiş ki:
“Muaviye’yi sevmem, ... Ehl-i Beyt
sevgisiyle Muaviye bir kalpte birleşmez!”
Bu kendisinin kıymetsiz görüşüdür.
Zaten daha evvel "mut'a nikâhı yapanlara
fasık denemez" ma'nâsında anormal
sözleri sarfetmiş bu kişi başka türlü söyleseydi, herhalde şaşırırdık.
Ehl-i sünnetin bu konudaki tavrı
çok açıktır ve tartışmasızdır. Diğer başlıklar altında uzun yazdım; burada önce
Ehl-i sünnetin reisinin sözlerini yazıp, sonra da ikinci bin yılın
müceddidinden bir iktibasla noktayı koyacağım.
İmam-ı a'zam Ebû Hanife
rahimehullah buyuruyor ki:
"Biz Resulullahın (sallallahü teâlâ aleyhi ve
sellem) Eshâbının hepsini dost ediniriz ve hiçbirini hayır dışında anmayız." (el-Fıkhu'l-Ekber)
"Onların hiçbirinden uzaklaşmayız ve dost edinmekte
hiçbirini ayırmayız."
(el-Fıkhu'l-Ebsat)
"Takva sahibi her mü'min onları sever ve her kötü
münâfık da onlara kin tutar."
(el-Vasiyye)
İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî
Serhendi hazretleri rahimehullah buyuruyor ki:
"Eshâb-ı kirâmın hepsini ve Ehl-i beytin hepsini
sevmek, saymak lâzımdır. Birini sevmemek, hepsini sevmemek olur. Çünkü,
insanların en iyisinin sohbeti ile şereflenmek fazîleti, hepsinde vardır.
Sohbetin fazîleti ise, bütün fazîletlerin üstündedir." (59. Mektub)
Kaynak:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.