"Hâfız Osman hattiyle ve
basmasiyle olan Kur'an-ı Mu’ciz-ül-Beyan’ın yazılan kelimeleri birbirine
bakıyor. Meselâ: Sure-iKehf’de: "ve sâminuhum kelbuhum" kelimesi, altında
yapraklar delinse:Sure-i Fâtır’daki "kıtmîr" kelimesi, az bir
inhirafla görünecek ve okelbin ismi de anlaşılacak.” 19.Mektup
Kehf suresinin bu ayeti, Kur'an’ın 295. sayfasında yer alırken, köpeğin ismi(müteşabihtir) olduğu iddia edilen "kıtmîr" (el-Kıtmîr: çekirdeğin üzerindeki ince kabuk, çekirdek zarı; darbı mesel olarak kıymetsiz, adî, ehemmiyetsiz manasında kullanılır) kelimesinin geçtiği ayet 435. sayfadadır. "Vesâminuhum kelbuhum" ifadesinin altındaki yapraklar delinse (!) bile,"kıtmîr" kelimesi açılan deliğe denk gelmemektedir. Çünkü bu ibare Hafız Osman hattıyla yazılmış Mushafta 295. sayfanın 6. satırının sol tarafındaiken; "kıtmîr" kelimesi 435. sayfanın 7. satırının sağ tarafındadır. Kaldı ki, denk gelse dahi bu, o köpeğin isminin "Kıtmîr" olduğunu vebunu Kur'an’ın şifreli bir şekilde belirttiğini göstermez.
Kur'an’ın icazını bu şekilde gösteren zihniyete, aşağıdaki soruların cevaplarını bulmamız için Kur'an’ın hangi sayfasının neresini, nereye kadar delmemiz (!) gerektiğini sormaya herhâlde hakkımız vardır; çünkü bunlara da yanıt vermeleri yöntemlerinin tutarlı olmasının bir gereğidir.
1. Ashab-ı kehfin isimleri ne idi? Her hâlde Kur'an’ın, bu yiğitlerin isimlerini belirtmesi, köpeğin ismini belirtmesinden daha anlamlı olsa gerektir.
2. Yiyecek almaya giden hangisiydi?
3. Şehirden alınan erzakın cinsi ne idi ve miktarı ne kadardı?
4. Köpeğin cinsi ve rengi ne idi?
Doğrusu yukarıdaki soruların cevaplarını arayan birçok kişi olmuştur; fakat herhâlde Mushaf delme metodunu (!) bulan ve kullanan ilk kişi Said Nursî’dir.
Doğrusu yukarıdaki soruların cevaplarını arayan birçok kişi olmuştur; fakat herhâlde Mushaf delme metodunu (!) bulan ve kullanan ilk kişi Said Nursî’dir.
Hilmi Polat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.