18 Şubat 2012 Cumartesi

Said Nursinin, Levhi Mahfuzdan Kur'an yazdırma iddiası !!!!



"(...) san’atkârların lâkaydlığı te'siriyle adem-i intizama mâruz kalan yerleri tanzim edip (...) 1
İşte tertîb-i Kur'an irşâd-ı Nebevîile; münteşir ve matbu’ Kur'anlar da, ilhâm-ı İlâhî ile olduğundan; Kur'an-ı Hakîm’in nakşında ve o hattında, bir nevî alâmet-i i’caz işareti var. Çünki ovaziyet, ne tesadüfün işi ve ne de fikr-i beşerin düşünüşüdür. Fakat bâzıinhiraf var ki, o da tab'ın noksanıdır ki; tam muntazam olsaydı, kelimeler tambirbiri üzerine düşecekti." 2

Said Nursî, o muhterem hattatları lâkaytlıkla; yazdıkları Mushafları da düzensizlikle itham etmektedir!

Hattatların hatsanatında gösterdikleri başarı, yazılarındaki sanat hâlâ gözleri kamaştırmakta; el yazması Mushaflar müzayedelerde çok pahalı fiyatlarla alıcı bulmaktadır. Bir harfi, bir harekeyi yanlış yazmak korkusundan titreyen o insanları kayıtsızlıkla suçlamak, insafsızlığın ta kendisidir. Tabda noksanlık iddiasının da bir mesnedi yoktur. Daha önce özenle basılan Mushaflar, tevafuklu-mucizatlı Kur'an’a uymuyor diye Said Nursî tarafından noksanlık ve intizamsızlıkla itham edilmiştir ki, bununda hiçbir aklı selim sahibince kabulü mümkün değildir.

Osman Keskioğlu hattatlar hakkında şunları der:
Hattatlar Kur'an’ı en güzel şekilde yazmaya uğraşmış, bu uğurda sanatınen yüksek maharetini dökmüşlerdir. İbn Mukle (H.338/M.949)’den, Yakut Müsta‘simî (H.618/M.1221)’den tut da HafızOsman’a gelinceye kadar nice sanat parmakları oynamış, çıtır çıtır yazarak kelimeleri inci gibi Medine’de dizmişlerdir. Dillerde dolaşan bir söz vardır: Kur'an-ıKerim Mekke’de indi, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı. Bu söz, Türk hattatlarının bu sanattaki üstünlüğünü göstermeye kâfidir. Türk hattatları yazıya en güzel ve mükemmel şeklini vermişler, pek sanatkârane Kur'an’lar yazmakta âdeta sanat yarışına çıkmışlardır. Bugün şark ve garp kütüphanelerini süsleyen nice eserler, görenlerde hayranlık uyandırmaktadır. İçlerinde çeşit hatla yazılmışlar, altın hatla yazılı Mushaflar, altın yaldızlı Mushaflar var, bunların ekserisi Türk hattatlarının kaleminden çıkmıştır.3

SaidNursî bunlarla yetinmemiş, yazdıkları Kur'an’ın levh-i mahfuzdaki gibi olduğunuda söylemiştir:

(...) (Kur'an’ın)Asr-ı Saadetten beri böyle hârika bir sûrette mu’cizeli olarak yazılmasınahiç kimse kadir olmadığı halde Risale-i Nur’un kahraman bir kâtibi olan Hüsrev’e"yaz!" emir buyurulmasıyle, Levh-i Mahfuzdaki yazılan Kur'an gibiyazılması(...) 4

 Kuranı Kerimi Levhi Mahfuza bakarak yazdıracak biri olsaydı bu kişi hiç şüphesizki Hazreti Muhammed (S.A.V) olurdu - said nursi değil !

Dipnot:
1 Mektubat, 386, Yirmidokuzuncu Mektub/Mu’cizat-ıAhmediyye/Üçüncü Risale Olan Üçüncü Kısım/Dördüncü
Nükte.
2 Mektubat, 167-168, Yirmidokuzuncu Mektub/Mu’cizat-ıAhmediyye/Onsekizinci İşaret
3 Osman Keskioğlu, Nüzûlünden Günümüze Kur'ân-ı KerîmBilgileri, TDV Yayınları, Ankara 1987, 141-142.
4 Âsâ-yı Mûsa, 85, Meyve Risalesi/Isparta’daki umum Risale-iNur Talebeleri namına Ramazan tebriki
münasebetiyleyazılmış

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.