Ebu Hamid bin Merzuk rahimehullah
diyor ki:
Vehhabilerin bastığı kitaplardan
biri de Osman bin Said el-Dârimî el-Secezî'nin (vefatı h. 280) Nakdu alâ
Bişri'l-Merîsî isimli eseridir.
Osman Bin Said Ed-Darimi
Es-Secezi'nin Kitabında Allah'a Cisim İsnad Ettiğine Delalet Eden Bazı Tabirler
1 - Kitabın 4'üncü sayfasında,
"Bir insan vahid (bir) olan Allah'ın yerini
bilmediği halde, tevhide (Allah'ın bir olduğu inancına) nasıl
hidayetlenir?" denilmiş.
2 - Sayfa 20: Hayy (sürekli diri)
olan ve kainatı idare eden zat, istediğini yapar, istediği vakit hareket eder.
İstediği zaman iner, yükselir. İstediği zaman ruhları kabzeder, rızıkları
genişletir. Bazılarının ömrünü uzatır, rızıklarını çok verir, kalkıp oturur.
Çünkü diri ile ölü arasındaki fark, harekettir. Şüphesiz bütün diriler hareket
eder, bütün ölüler hareketsizdir.
3 - Sayfa 23: Allahü teâlâ için bir sınır olup mekânı için de bir sınır
vardır. Göklerinin üstünde, Arş'ının üzerinde bulunmaktadır. İşte bunlar iki
sınırdır.
4 - Sayfa 25: Herkes Allah'ı ve Allah'ın mekânını Cehmiye taifesinden (*)
daha iyi bilir. Kendisi bizzat eliyle Adem'i yaratmıştır.
5 - Sayfa 29: Dediğim gibi, Allah onlarla Adem'i yarattığı iki eli
olmasaydı, Kur'an-ı Kerim'de mealen, "Bütün hayırlar ancak senin (Allah'ın)
elindedir" denilmesi caiz olmayacaktı.
6 - Sayfa 48: Resulullah'ın (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem),
"Şüphesiz tek gözlü değildir" sözünün te'vili, "Allah iki
gözlüdür" demektir.
7 - Sayfa 74: Allah, Kürsü üzerinde oturur da, Kürsü'den ancak dört
parmak kadar boş yer artar.
8 - Sayfa 85: Şüphesiz Allah arzu ederse, kudret ve rububiyetinin lütfu
ile bir sivrisinek sırtının üzerinde de kalabilir. Koca Arş üzerinde nasıl
durmasın?
9 - Sayfa 100: Hiç şüphe yok ki, dağın zirvesi, alt kısmından göğe daha
yakındır. Minarenin tepesi de, tabanından Allah'a daha yakındır.
10 - Sayfa 121: Mef'ulatın mutlaka mahluk oldukları şeklindeki iddiayı,
kabul etmiyoruz. Hareket, iniş, yürümek, koşmak (**), Arş ve gök üzerinde
istivanın kadim olduklarına ittifak etmişizdir.
(*) Bu kitabın ikinci cildinin
Arapça aslının 72'inci sayfasınden anlaşıldığına göre, burada geçen Cehmiye
tabirinden maksadı Eş'ariyye taifesidir.
(**) Bu tabir şu hadis-i şerif
mealinden alınmıştır: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Rabbinden şöyle
rivayet etmiştir: Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: "Kul, bana bir karış
yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Yürüyerek bana gelirse, koşarak ona
gelirim." (Buhari, Enes'ten rivayet ediyor). [el-Darimî yaklaşma, yürüme,
koşma kelimelerini yanlış anlamıştır].
Bkz. Ebu Hamid bin Merzuk,
Bera'atü'l-Eş'ariyyin, Bedir Yayınevi, 1994; s.34. Tercüme: Emekli Müftü Hasib
Seven.
Burada bahis konusu olan, Osman
bin Said el-Dârimî el-Secezî (vefatı h. 280) isimli şahıstır. Meşhur hadis
alimi Abdullah bin Abdurrahmân hâfız Ebû Muhammed el-Dârimî (vefatı h.255) ile
karıştırılmamalıdır.
Dr. Cibril Fuad Haddad diyor ki:
Ibn al-Qayyim in Ijtima al-Juyush
(p.88 = p. 143) revealed that Ibn Taymiyya "praised and recommended
al-Darimi's two books [Naqd al-Jahmiyya and al-Radd ala Bishr al-Marrisi] most
strenuously."
Bunun tercümesi:
İbni Kayyım Îctimau'l-Cuyuş isimli
eserinde (s. 88 = s. 143) der ki, İbni Teymiyye "el-Dârimî'nin iki kitabını
[Nakd el-cehmiyye ve el-Red alâ Bişr el-Merîsî] çok hararetle över ve tavsiye
ederdi."
Bkz. Dr. G. F. Haddad, The
Refutation of Him Who Attributes Direction to Allah, Aqsa Publications,
Birmingham, UK, 2008, s. 83, dipnot no. 134.
Dr. Haddad'ın naklettiğine göre,
İbni Teymiyye Beyan Telbis el-Cehmiyye isimli eserinde el-Dârimî'nin bozuk
sözlerini benimsemiş ve müdafaa etmiştir. İbni Teymiyye'nin el-Dârimî'den alıp
tekrar ettiği sözlere yukarıda naklettiğim -haşa- "Allahü teâlânın sivrisinek
sırtının üzerinde istikrar edebileceği" şeklindeki çirkin ifade de
dahildir. İşte İbni Teymiyye'nin sözü:
ولو قد شاء لاستقر على ظهر بعوضة
فاستقلت به بقدرته ولطف ربوبيته
Beyan Telbis el-Cehmiyye, 1/568.
Dr. Ebubekir Sifil de bu konuda
benzer bilgiler vermektedir:
İbn Teymiyye ve İbnû'l Kayyım,
içinde, Allahü tealâ hakkında inanılması caiz olmayan bir sürü tezvirat bulunan
bu kitabı şiddet ve hararetle tavsiye ederken bu kitapta yer alan hususlara
birer Akaid ilkesi olarak inandıklarını açık bir şekilde ortaya koymuşlardır.
Nitekim İbn Teymiyye, "Şerhû'l Akîdeti'l Esfehâniyye" isimli
eserinde, mezkûr ed-Dârimî'nin bu eserinden, kendi görüşlerini desteklemek
amacıyla pek çok nakillerde bulunmuştur...
E. Sifil, "Allahü teâlâ
mahlukatına benzer mi?" başlıklı makale, Beyan Dergisi.
Osman bin Said ed-Darimi diyor ki:
"Minarenin tepesindeki bir
insan Allah’a, zemin seviyesindekinden daha yakındır. Dağın tepesindeki, dağın
eteğindekinden daha yakındır. Allahü teâlâ dilerse bir sivrisineğin üstüne
yerleşir, oturur ve o sivrisinek Allah’ın kudretiyle havalanır Allah’ı götürür.
Allah’ın kudretine aykırı mıdır?”
Oysa hâşâ ve kellâ nasslarda böyle
bir şey yer almaz.
Kaynak:E. Sifil, "Araştırmacı
Yazar Ebubekir Sifil İle" başlıklı sohbet, Gureba - Mart 2008
http://muratyazici.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.