“İtikat ve iman arsası tam temizlenmeden ve
düzleştirilmeden hiç bir amelin kıymeti yoktur“ buyuruyor. İmam-ı Rabbanî hazretleri …
Biz bu sözü kendimize ölçü alacak
olursak, binbir güçlükle ibadetlerini yapmak isteyen kardeşlerimizin
zahmetlerinin boşa çıkmaması için bir kerre daha itikatlarını kontrol etmeleri
ve imanî konularda titizlik göstermelerini arzu ediyoruz. Aksi halde imanın
gitmesine ve insanın imansız kalmasına sebep olabilecek en ufak bir fikir ve
bir amel üzerinde bulunan bir kimsenin Allah korusun yapmış olduğu bütün
amelleri bir hiçten öte geçemez. İman tam olmadan yapılan amellerin, sabun
köpüğü üzerine kurulmaya çalışılan binadan farkı yoktur.
Hâtemülenbiya Efendimiz Sallallahu
aleyhi vessellem : “Bir zaman
gelecek benim ümmetim dinin muhafazada çok güçlük çekecektir. Din bir ateş
olacak; bıraksa dininden olacak elinde tutsa eli yanacak. Ancak bir elinden
diğer eline aktarmak suretiyle ateş nasıl elde tutuluyorsa dinini de benim
ümmetim işte o güçlükler içinde muhafazaya çalışaktır.“ buyurmuşlar.
Yine bir hadis-i
şerifte: “Bir gün gelecek, kişi
mümin sabahlayacak fakat, akşama kâfir olarak girecektir“ buyurmuşlardır.
Bu iki hadîsi şerifin dehşetinden
titreyen, geçmişteki din alimleri yaşadıkları devirler için “acaba bu zaman o
zaman mıdır?” endişesine kapılmadan kendilerini alamamışlardır. Asrımızda
yaşayan ehli sünnet velcemaat Alimleri ise Allah’ın Resûlünün sözlerinin
tecelliyatının asrımızda olduğunu söylemekte olup bunun üzerinde
müttefiktirler. Bunun için de gerçek din Alimleri vaaz ve nasihatlarını amelî
konulardan ziyade imanî mevzulara hasretmişlerdir ki, pek haklıdırlar.
Önce: İman insanın manevî
kalbinde yanan bir mum gibidir. Titrek ve nazlı nazlı yanan bir mum. Etrafı
sıkı bir muhafaza yapılmadığında en ufak bir esintide hemen sönüverecek kadar
zayıftır. Onun taht kurduğu yer insanın gönlüdür, insanın manevî kalbidir ki,
bu gün herkesin atışlarına şahit olduğu maddî kalbin olduğu yerde olması
itibariyle kendisine kalb ismi verilmiştir. O manevi kalbe Gönül, Yürek, hatta
Ruh diyenler vardır. Bir muzır fikir, ufacık bir zararlı düşünce o yanan mumun
üzerine doğru esen bir kasırga gibidir. Allah korusun.
Şimdi o ışığın sönmesine veya
kişiyi son nefeste Allah muhafaza imansız götürecek söz ve fillere gelelim:
(Tevbe edilmediği takdirde) İmanı zayıflatan veya imanı yok
eden şeyler:
1- Allahın varlığı hakkında
insanda meydana gelecek en ufak bir şüphe ve tereddüt.
2- Allahın cisim olduğu hakkında
düşünmek ve hayalinde canlandırmaya çalışmak.
3- Cenab’ı Hakkın sıfatlarından
herhangi birini insanların sıfatlarına benzetmek. (Mesela Cenabı Hakk’a dil ve
ağız gibi mahlukatın hassalarından olan âzâlar hayal etmek)
4- Allah’ı bir şeye hulûl etmiş
olarak kabul etmek.
5- Cenab’ı Hakka analık, babalık
veya oğulluk isnad etmek. Haşa “Allah Baba” demek veya “Her şeyi yaratan
Allah ama Allah’ı yaratan kim” (!) gibi sözler
söylemek veya bunları kalbinden geçirmek. (Cenabı Hak Yaratan varlıktır.
Yaratılan varlık değildir)
6- Peygamberlere yalancılık
isnadında bulunmak
7- Peygamberlerden herhangi birini
inkar etmek.
8- Peygamberlere günah isnadında
bulunmak
9- Peygamberlerin yüksek terbiye
ve ilimlerini Allah’ın yetiştirmesiyle değil de, bir insanın yetiştirmesiyle
olduğunu sanmak.
10- Meleklerden her hangi birini
inkar etmek (meselâ münkir ve nekir’i, hafaza meleklerini, dört büyük melekten
birini inkâr etmek).
11- Meleklere erkeklik dişilik
isnadında bulunmak.
12- Hakkında ayet olan herhangi
bir mucizeyi inkâr etmek
13- Tevatur yoluyla sabit olan
ayın yarılması ve mirac hadisesi gibi mucizeleri inkâr etmek.
14- Kur’an-ı Kerim’in bir ayet
veya bir cümlesini inkâr etmek.
15- Kur’an-ı Kerim’de en ufak bir
noksanlık düşünmek ve “kifayetsizdir” diye bir fikre sahip olmak.
16- Kur’an-ı Kerim’in
hükümlerinden ve kanunlarından daha üstün kanun ve hükümler olduğunu iddia
etmek veya düşünmek, veyahutta ileri bir zamanda böyle bir fikre sahip
olabilirim diye düşünmek.
17- Kabir sualini ve azabını,
öldükten sonra dirilmeyi inkar etmek veya şüphe ile karşılamak.
18- Hesap gününü, sıratı, mizanı,
cennet ve cehennemi inkâr etmek.
19- Cennet nimetleri veya
Cehennemin azabı hakkında şüphede bulunmak, inkar etmek “Allah hiçbir kuluna azap etmez” demek.
20- Mü’minlerin ebediyyen
Cehennemde kalacağını söylemek.
21- Her hangi bir farzın bir
cüz’ünü veya tamamını inkar etmek, Mesela: “5
vakit namazdan öğle veya ikindi namazları bu devirde kılınmaz, farz olamaz” demek veya düşünmek.
22- Faizi, insan öldürmeyi, günah
ve haram kabul etmemek.
23- İslam dinini mühimsememek ve
hor görmek.
24- Herhangi bir kâfiri mü’minden
üstün görmek.
25- Haramlardan birini helâl
addetmek veya ayetle sabit bir haramı inkar etmek.
26- Sahabelerden her hangi biri
hakkında münafık, mürâî (iki yüzlü), kâfir diye düşünmek.
27- Bir mü’mini imanından dolayı
hakir görmek veya bir kâfiri küfründen dolayı üstün görmek.
28- İslâmiyetin dünya saadetine
engel olan bir din olduğunu söylemek veya düşünmek.
29- Bir mü’mini bilip
bilmeden küfürle suçlamak.
30- Küfrü icap ettiren her hangi
bir şeyi kendi isteğiyle hatırından geçirmek.
31- Üzerinde ayet yazılı her hangi
bir şeyi kasten kirletmek veya pisliğe tutmak.
32- Müzik aletlerinden birini
çalarak Kur’an okumak.
33- “O adam peygamber olsa gene inanmam“demek.
34- “Peygamber gelse gene kabul etmem” demek.
35- “Allah olsan ne yapabilirsin sen bana”
demek.
36- “Allahımı inkar edeyim bu böyle” diye
yemin etmek.
37- “Ne olur şu güzelim şarap haram olmasaydı”
demek.
38- “Namaz kılmam, kılmayacağım” demek.
39- Allahın emir ve yasaklarından
ve kanunlarından biriyle alay etmek, (mesela alaylı alaylı : “Hırsızlık mı yaptın uzat kolunu, adam mı öldürdün uzat
boynunu” diyerek istihza etmek veya istihza
edenin gülmesine gülerek mukabelede bulunmak.
40- Küfrü icabettiren bir söz
söylendiğinde onu gülerek karşılamak.
41- “İslam dini efsane ve hurafeden ibarettir”
demek.
42- Ruhların kalıptan kalıba
geçtiklerine inanmak(avatar/reankarnasyon/tenasüh).
43- Peygamberimizden sonraki
hristiyan ve yahudileri mü’min kabul etme, onların da dini haktır diye itikat
etmek.
44- Kur’anın kanunlarını Allahın
kelamı diye değil de akla, mantığa, ilme ve felsefeye uygundur diye kabul
etmek.
45- Bir kâfire karşı muhabbet
etmek. (Bu hususa bilhassa taassup derecesinde her hangi bir fırkaya fikren
angaje olan kimseler dikkat etmelidir. Hele hele her şeyin sahtesinin çıkktığı
günümüzde pek öyle zahire ve elfaza kapılarak hemen. “iyidir, aradığımız ve
beklediğimiz olsa olsa budur” diye körü körüne birine sevgi beslememek
lazımdır. Çünkü dış memleketlerden konmuş casuslar bir memleketin en yüksek
idari mevkilerini işgal edebiliyorlar ve yükselebiliyorlar. Bu türlü bir sevgi
dahi kişinin imanını götürür).
46- Uzun müddet küfre hizmet etmiş
ve müslümanlığa zararı dokunmuş birisini sevmek, onu desteklemek ve hakkında
Allah razı olsun diye dua etmek.
47- Ölmüş bir kâfire veya İslam
dinine kötülüğü dokunmuş birine “Allah rahmet
eylesin” demek.
48- Kafirlerin öteden beri
kendilerini müslümanlardan ayırmak için kullandıkları Haç, zünnar (v.s) gibi
alâmeti küfür olan şeyleri takmak veya giymek.
49- Allah’ın ve dininin
düşmanlarını taklit etmek, onların hallerini, tavırlarını kendisine örnek
ittihaz etmek.
50- İbadetlerinde Cenabı Hakkın
rızasından başkalarının hoşnutluğunu gözetmek ve başkalarının görmeleri için
kulluk etmek.
51- Kendisi veli olmadığı halde
velilik iddiasında bulunmak.
52- “Bu gün Kur’an-ı Kerimle dünya idare edilemez” demek veya diyen birine “doğru
söylüyor” demek.
53- Allah’a (c.c.) peygemberimize
ve peygamberlerden herhangi birine, dine veya kitaba sövmek, hakaret etmek veya
söven, hakaret eden birine sevgi beslemek o anda onun yüzüne gülmek.
54- Ağıza veya göze sövmek,
küfretmek.
55- Nazar değmesin diye bir şeye
boncuk takmak (Allah’tan gayri bir şeyden ümit beklemek)
56- Allah dostlarından her hangi
bir veli’ye düşmanlık etmek, çalışmalarını baltalamak.
57- Şeriat, dini aykırılıkları
bulunmayan ve Allah’ın dinini yaymağa çalışan bir topluluğa, Kur’an’ın şeriatın
öğretildiği bir müesseseye düşmanlık etmek ve onların çalışmalarını baltalamak.
58- Bir kâfirin dünyalık bir
iyiliğinden dolayı cennete gireceğine kail olmak ve mesela “insanlığa bu kadar iyiliği dokunup da cennete giremiyecek
olursa ben de cennet’e girmem” demek.
59- Her hangi bir sünneti ittihaz
etmiş bir mü’mine “sana hiç yakışmamış” demek. (Meselâ sakal ve bıyık)
60- Hakkında nas (Ayet-Hadis)
olduğu açıkça bilinen, ayrıca icma ve selefi salihiyn efendilerimizin, Şah’ı
Nakşi Bendi Abdulhaliki Gucduvani, İmamı Rabbani ve daha binlerce İslam
büyüklerinin kail oldukları, kabul ettikleri Rabıta hakkında ileri geri lâf
etmek ve küfürdür, demek.
61- “Peygamber gelse kararımdan beni caydıramaz” demek.
62- “Bu işin inşallahı maaşallahı yok artık”
demek.
63- “İşte küfrün adını günah koymuşlar, böylelerine küfür sevaptır” demek.
64- “Oruç tutup namaz kılmak neye yarar benim kalbim temiz” demek ve farzları hafife almak.
65- “İslam dini dünya işlerini geriletmiştir”
demek.
66- Melaike-i kiramdan herhangi
birine günah isnadında bulunmak (Hârut ve Mârut gibi)
67- Hastalanmıyan birisine: “Seni Allah unuttu” demek.
68- Gelcekten haber verdiğini
iddia eden kimseyi tasdik etmek doğru söylüyor demek.
69- “Eğer bu işi ben yapmış isem kâfirim”
demek.
70- Yalan olduğunu bildiği halde “Allah biliyor ki seni oğlumdan daha çok seviyorum” demek.
71- “Allahım! rahmetini bana vermekle cimrilik etme” demek.
72- “Allah’ın hiç işi kalmamışta bu gibi şeyleri mi yaratıyor” demek.
73- “Allah falan kuluna şu kadar veriyor bana ise şu kadar veriyor. Bu adalet
midir” demek.
74- “Ben bu kadar iyilikte ve hayırda bulunuyorum bütün belalar yine bana
geliyor. Falan kimse ise her çeşit kötülüğü yapıyor paşa gibi yaşıyor; bu nasıl
adalet” demek.
75- “Cinler olacakları biliyor” demek.
76- “Eğer ahirette Allah hakkı ile hükmederse senden hakkımı alırım” demek.
77- “Falan kimse peygamber olsa idi ben iman etmezdim” demek.
78- “Eğer Adem Aleyhisselâm buğdaydan yemese idi biz eşkiya olmazdık” demek.
79- “Falan kimse peygamber olsa idi yine de yalan konuşurdu” demek.
80- Birisini döverken “dövme” denilse o da “Gökten dövme diye ses gelse yine bırakmam” demek.
81- Kur’anın Arapça olmayıp başka
bir lisanla olduğunu iddia etmek.
82- Kur’anın bazı ayetlerini alaya
almak ve mesela “Ben namazımı yalnız kılarım.
Çünkü Allah ‘İnnessalate tenhâ’ buyurur”
demek.
83- Namaz kıl diyen kimseye: “Sabret Ramazan gelsin kılarız” demek.
84- Zikirlerle alay etmek.
85- Bir günahı işlerken besmele
çekmek.
86- Abdestsiz olarak bilerek namaz
kılmak.
87- “Eğer Allah Cenneti bana verse, sensiz girmem” demek.
88- “Falan adamla Cennete bile girmem”
demek.
89- “Falan kimse kıble olsa o tarafa yüzümü çevirmem” demek.
90- Hırıstiyan veya Yahudi, yahut
başka din üzere ölenlerin azab göreceklerine inanmamak.
91- “Ramazan bitti artık namazı rafa koydum”
demek.
92- Alim kıyafetine bürünüp yüksek
bir yere çıkarak alay tariki ile konuşma yapmak veya böyle yapan kimsenin
hareketlerine gülmek.
93- Boşanma hakkında : “Ben talak malak bilmem”
demek.
94- “Hırıstiyanlık Yahudilikten daha hayırlıdır” veya “Hristiyanlık
islamiyetten hayırlı” demek. (Diğer dinleri
İslam dininden üstün tutmak.)
95- Yakını ölen kimsenin. “Ey Allahım! Biz şimdi ne yapacağız sen niçin böyle yaptın” diyerek sitemde bulunmak.
96- Meşru bir sebep olmadığı halde
bir kimse için “Şu adamın kanı helâldir ve
mübahtır” demek.
97- “Allahü Teâlâ falan kimseyi vaktinden evvel öldürdü ve vakitsiz canını
aldı.” “Erken gitti” demek.
98- Yabancı bir kadına bakıpta : “Güzele bakmak sevaptır”
demek.
99- Ahiretten bahseden kimseye . “Ordan haber veren kim? Oraya gidip gelen var mı?” demek. Günah işleyen bir kimseye “Tövbe et” denildiğinde “Ben ne yaptımda tövbe edeyim” demek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.