10 Ocak 2013 Perşembe

Ehli Kitabın Kurtuluş için Dinlerini terk etmelerine gerek yokmu?




Said Nursi;
“Kur'ân-ı Kerim, o cümlede ehl-i kitabı imana teşvik etmekle, onlara bir ünsiyet, bir sühulet gösteriyor. Şöyle ki:
Ey ehl-i kitap! İslâmiyeti kabul etmekte size bir meşakkat yoktur; size ağır gelmesin. Zira size bütün bütün dininizi terk etmenizi emretmiyor. Ancak, itikadınızı ikmal ve yanınızda bulunan esasat-ı diniye üzerine bina ediniz diye teklifte bulunuyor...”
(İşârâtü'l-İ'câz - Bakara Suresi, Ayet: 3 / (ebook olarak: İşârâtü’l-İ'câz - Bakara Suresi, Ayet: 3 – s 1173) / Risalei Nur

Teşvik; İsteklendirme, özendirme
Ünsiyet; Ahbaplık, arkadaşlık.
Sühulet; Naziklik
Meşakkat; Güçlük, sıkıntı, zorluk, zahmet.
Esasat-ı diniye; Dinin kökleri, temeli
Bina; Yapı
İkmal; Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme

***

Said Nursi’nin sözlerinin günümüz Türkçesi;
“Ey Yahudi ve Hıristiyan’lar İslama girmek iman etmek sizlere zor gelmesin, çünkü İslam şeriatı sizlere Yahudi’lik ve Hıristiyan’lık dinini bırakmanızı emretmiyor, sadece dininize fazladan birkaç inanç eklemeniz lazım diyor…”

Said Nursi’nin kendi kafasına göre hiçbir delil göstermeden İslam akaidi konusunda verdiği bu şazz fetvasından dönmemiştir. Onların kurtuluşu için yeterli bir yol gibi gösterilen eski dinlerini terk etmeden inanmak yine kâfirliktir, maalesef bu görüşe inanan bir Müslüman’ında imanı tehlikeye girmiştir, neden denirse çünkü böyle bir inanç Allah’ın ehli kitaba; “kâfir, düşman, ebedi Cehennemlik” dediği halde bunun aksini iddia etmektir. Eğer denirse ki “Said Nursi bu sözlerle onların kurtuluşunu kast etmiyor” diye ona denir ki “eski dininizi terk etmeden İslama girin” daveti ne içindir? Sözleri çarpıtmanın ne gereği var , İslam aleminde böyle şeyler söyleyen bir tane muteber Alim yoktur, helede Hıristiyanlık/Yahudilik üzerine İslam inancı bina etmek tam bir felakettir. “Hiç şüphesiz din, Allah katında İslam'dır” Ali İmran 19 . “Eğer onlar da sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse doğru yola girmiş, hidayeti bulmuş olurlar…” Bakara 137. “Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki bu ümmetten hiç bir kimsenin Yahudi veya Hıristiyan olduğunu duymak istemiyorum. Eğer böyle bir kişi Bana inanmadan önce ölürse o ancak cehennemliktir”. Müslim

Said Nursi’nin İslam adına konuşup ileri sürdüğü bu iddiayı bir de ehlisünnet Âlim’lerinin kaynaklarında ehli kitabın kurtuluşa ermesi için eski dinlerini bırakmaları gerekmi gerek değilmi inceleyelim;
* Dürer’de zikredildiğine göre bugünki Yahudi ve Hıristiyanlar “La ilahe illallah Muhammedünrasulullah” deseler dahi Müslüman sayılmazlar. Onlara gerçekten kabul ediyor musunuz diye sorulduğunda, “sizin Peygamberiniz olarak kabul ediyoruz” derler. Bunların imanının kabul edilmesi için mensup oldukları dinden ayrılıp uzaklaşması gerekir. Şayet bir Hıristiyan “La ilahe illallah” kısmını söyler ve kendi dininden uzaklaştığını söylerse Müslümanlığı ile hüküm edilmez “ben Müslüman’ım” desede Müslüman sayılmaz. İslamın lügat manası teslimiyet demektir ki bu söz Müslüman olmasını gerektirmez. Ancak “ben sizin gibi Müslüman’ım” derse Müslüman’dır
Ehli Sünnet İtikadı/s.91-92

Görüldüğü gibi her şey apaçıktır, Şeriat meydandadır her kim ne olursa olsun kimsenin bunu değiştirme yetkisi yoktur. 


Bir Müslüman’ın, ehli kitabın dininin hak, onlarında cennete gideceğine, şehit olabileceğine, dinlerini terk etmelerine gerek olmadığına inanması kişinin kendi itikadını bozması bunun yanında kendini tasdik edenlerin de itikadını bozmasından ve dahası ehli kitabın imana gelmesine vesile olacağı yerde aksine ehli kitabın küfrüne razı ve onların bu küfrüne katkı da bulunmasından başka nedir?
ESK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.