Vehhabi'lerin
ehli sünnet akidesinin kaynağı olarak inandıkları "Es Sünne" adlı
kitaptan alıntılar;
-“İstivâ, oturmaktan başka bir şeyle mi olurmuş?(s.5)
-“Rab Kürsî’ye oturduğu vakit, Kürs’î’nin yeni bir eğerin zırzır diye ses çıkarması gibi ses çıkardığı duyulur.”(s.70)
-“[Allah]Kürsî’de oturduğu vakit kenarında dört parmak yer kalır.”(s.71)
-“Onu, biri adam suretinde bir melek, diğeri arslan suretinde bir melek, diğeri öküz suretinde bir melek, diğeri de kerkenez kuşu suretinde bir meleğin taşıdığı altından bir kürsînin üstünde, yeşil bir bahçede ve altından bir yatak olduğu halde gördü.”(s.35)
-“ ‘Allah Mûsâ aleyhisselâm’a nasıl konuştu?’ ‘Ağız ağıza’ dedi.” (s.64)
-“Benî İsrâîl Mûsâ aleyhisselâm’a, ‘Rabbin sana konuştuğunda sesi yaratılanlardan neye benziyor du’? dediler. O, ‘dönmeyeceği zaman gök gürültüsüne’ dedi.” (s.63)
-“Günün başında müşrikler kalktığı vakit, Rahmân Arşı taşıyanlara ağır geliyordu, tesbîh edenler kalktığında da Arşı taşıyanların yükü hafifletilir.”(s.142)
-“Allah celle celâlühû Tevrât’ı sırtını kayaya dayayarak eliyle dürrden levhalara yazdı, kalemin cızırtısı duyuluyordu. Onunla Allah arasında perdeden başka bir şey yoktu.”(s.67)
-“Allah celle celâlühû eliyle Âdemden başkasına dokunmadı. Onu eliyle yarattı. Cennet’e ve Tevrat’a da dokundu. Tevrat’ı eliyle yazdı. Allah celle celâlühû bir inci tanesini eliyle sert ve düz yaptı ve onda bir dal dikti ve ona ‘benim râzı olmama kadar uza ve iznimle içindekini çıkar’ dedi. O da nehirleri ve meyveleri çıkardı.”(s.68)
-“Bir parçasını ortaya çıkardı”(s.149),
“Diğer eli boştur, onda bir şey yoktur,” “Nihayet elini eline koydu.” (s.164),
“Bir kısmına dokunur”, “donuma tut.” (s.165),
“Nihâyet bir kısmını bir kısmı üzerine koydu.”, “Ve nihâyet ayağına tutar.”(s.167)
-“Allah celle celâlühû dağlara, ‘sizden birinin üzerine ineceğim’ diye vahyetti. Bunun üzerine dağlar uzandılar. Tûr-i Sînâ tevazu edip, ‘benim için bir şey takdîr edildiyse, bana gelir’ dedi. Allah celle celâlühû da ‘tevazuun ve kaderime râzı olman sebebiyle senin üzerine ineceğim’ diye vahyetti.”(s.149)
-“Rabbin yer yüzünde dolanmaya başladı.”(s.156)
-“Sonra yürüyerek bize gelir.”(s.48)
*****
Hayatları boyunca Yüce Allaha değilde hayellerindeki bir yaratığa tapan, onun uğruna Mü'minleri ve insanları katleden vehhabi putperestlerinin Tevhid dedikleri inançları!
Z. Kevseri Hazretlerinin dediği gibi, sözde İmam Ahmed Hazretlerinin oğlu Abdullah'a isnat edilen bu kitap tam bir şirk kitabıdır, takiyye yapmada ve kitapları tahrif etmede bunların şia'lardan hiç bir farkları yoktur.
-“İstivâ, oturmaktan başka bir şeyle mi olurmuş?(s.5)
-“Rab Kürsî’ye oturduğu vakit, Kürs’î’nin yeni bir eğerin zırzır diye ses çıkarması gibi ses çıkardığı duyulur.”(s.70)
-“[Allah]Kürsî’de oturduğu vakit kenarında dört parmak yer kalır.”(s.71)
-“Onu, biri adam suretinde bir melek, diğeri arslan suretinde bir melek, diğeri öküz suretinde bir melek, diğeri de kerkenez kuşu suretinde bir meleğin taşıdığı altından bir kürsînin üstünde, yeşil bir bahçede ve altından bir yatak olduğu halde gördü.”(s.35)
-“ ‘Allah Mûsâ aleyhisselâm’a nasıl konuştu?’ ‘Ağız ağıza’ dedi.” (s.64)
-“Benî İsrâîl Mûsâ aleyhisselâm’a, ‘Rabbin sana konuştuğunda sesi yaratılanlardan neye benziyor du’? dediler. O, ‘dönmeyeceği zaman gök gürültüsüne’ dedi.” (s.63)
-“Günün başında müşrikler kalktığı vakit, Rahmân Arşı taşıyanlara ağır geliyordu, tesbîh edenler kalktığında da Arşı taşıyanların yükü hafifletilir.”(s.142)
-“Allah celle celâlühû Tevrât’ı sırtını kayaya dayayarak eliyle dürrden levhalara yazdı, kalemin cızırtısı duyuluyordu. Onunla Allah arasında perdeden başka bir şey yoktu.”(s.67)
-“Allah celle celâlühû eliyle Âdemden başkasına dokunmadı. Onu eliyle yarattı. Cennet’e ve Tevrat’a da dokundu. Tevrat’ı eliyle yazdı. Allah celle celâlühû bir inci tanesini eliyle sert ve düz yaptı ve onda bir dal dikti ve ona ‘benim râzı olmama kadar uza ve iznimle içindekini çıkar’ dedi. O da nehirleri ve meyveleri çıkardı.”(s.68)
-“Bir parçasını ortaya çıkardı”(s.149),
“Diğer eli boştur, onda bir şey yoktur,” “Nihayet elini eline koydu.” (s.164),
“Bir kısmına dokunur”, “donuma tut.” (s.165),
“Nihâyet bir kısmını bir kısmı üzerine koydu.”, “Ve nihâyet ayağına tutar.”(s.167)
-“Allah celle celâlühû dağlara, ‘sizden birinin üzerine ineceğim’ diye vahyetti. Bunun üzerine dağlar uzandılar. Tûr-i Sînâ tevazu edip, ‘benim için bir şey takdîr edildiyse, bana gelir’ dedi. Allah celle celâlühû da ‘tevazuun ve kaderime râzı olman sebebiyle senin üzerine ineceğim’ diye vahyetti.”(s.149)
-“Rabbin yer yüzünde dolanmaya başladı.”(s.156)
-“Sonra yürüyerek bize gelir.”(s.48)
*****
Hayatları boyunca Yüce Allaha değilde hayellerindeki bir yaratığa tapan, onun uğruna Mü'minleri ve insanları katleden vehhabi putperestlerinin Tevhid dedikleri inançları!
Z. Kevseri Hazretlerinin dediği gibi, sözde İmam Ahmed Hazretlerinin oğlu Abdullah'a isnat edilen bu kitap tam bir şirk kitabıdır, takiyye yapmada ve kitapları tahrif etmede bunların şia'lardan hiç bir farkları yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.